600 vekil ne işe yarar?

Ülkemizin başkanlık sistemine geçmesi ile birlikte meclisin bir çok fonksiyonu ortadan kalkmış oldu...

Ülkemizin başkanlık sistemine geçmesi ile birlikte meclisin bir çok fonksiyonu ortadan kalkmış oldu.

Hoş daha öncesindeki hükümet sisteminde de meclisin nasıl bir fonksiyonu vardı diye sorarsanız, halka karşı yasaların jet hızı ile geçtiği bir düzlemden ötesini görmemiz pek de mümkün olmayacaktır.

Geçenlerde bir CHP vekilinin “Yetkilerimiz kısıtlandı, bari bırakın da kürsüde rahat rahat konuşalım” veryansını da düşünüldüğünde, meclisin fonksiyonunun “dert anlatma” noktası olarak kurgulandığı söylenebilir.

Peki gerçekten böyle mi?

Meclis’in birkaç dakikadan sonra vekillerin kapatılan mikrofonları ve otomatik olarak onaylanmak üzere gelen yasa taslaklarının onaylanması ya da itiraz edilmesi, bilumum araştırma komisyonları, genelde cevaplanmayan soru önergeleri dışında bir fonksiyonu kalmadı mı?

Yazımızın başlığına dönelim o halde: 600 vekil ne işe yarar? Meclis’te çoğunluğa sahip olan AKP’nin vekillerinin, onun yedek lastiği MHP’nin bazen ikisinin de yedek lastiği olan İYİ Parti vekillerinin, Meclis’te işi gücü muhalefet yapmaktır. Evet muhalefet!

Savaş kışkırtıcılığı, sermaye borazanlığı, gerici hezeyanlar derken iktidar ve yedeklerinin halkın çıkarlarına karşı etkin bir muhalefet yürüttüğünü söyleyebiliriz. Meclis kürsüsünde, Meclis dışında parti açıklamalarında, nereye bakarsanız bakın, halkın ve memleketin kuyusunu kazmak dışında bir uğraşları yoktur. Yani bunların yaptığı halka ve memlekete muhalefet!

600 vekilin bu cenahı, meclisin yetkilerini sonuna kadar bunun için kullanmaya devam edecekler, işleri bu…

Bu vekiller dışında kalanların ise dert anlatmak dışında yapacakları kaldı mı?

Yapmak isterlerse elbette…

Geçen günlerde kamuoyuna duyurduğumuz ve Meclis’in yetkilerinin kullanılmasını istediğimiz çağrımız Meclis’in elinde kalan bazı yetkilerin, bir göreve dönüştüğünü kimse unutturmaya kalkmamalı..

Meclis’in, NATO’dan çıkılması, askeri üslerin kapatılması, açık ve gizli anlaşmaları iptal yetkisi varken ve üstelik değiştirilmesi teklif dahi edilemez ambargosunu yememişken, bu yetkinin kullanılmamasının sonuçları vardır.

Çok milli ve yerli edebiyatı yapanların ikiyüzlülüğü sır değil, çok milli ve yerli edebiyatının ikiyüzlülüğünü dile getiren vekiller olduğunu da bilmekteyiz. O halde bu yetkilerin kullanılması için adım dahi atılmaması halinde ortaya çıkan çelişkiyi herhangi bir edebiyat kitabına sığdıramayız. Bunun siyasetteki adı ise en fazla nutuk atma olabilir.

Çağrımızda da dile getirdik.

Bunları yapamayacaksanız, adım dahi atmayacaksanız halkın karşısına çıkıp nutuk atmayın, halkı aldatmayın dedik.

Meclis’in yetkileri bir yana, emperyalizm ile ülke bağını kopartacak gücün, halkın emperyalizme karşı örgütlü mücadelesi olduğu tarihsel bir gerçektir.

Meclis’te vekillere halk tarafından verilen bu yetkinin kıyıda köşede unutturulması şaşırtıcı değildir.

Dünden bu güne emperyalizmin korku duyduğu tek şey yetkilerin göreve dönüşmesi ve bu görevin vekaletle sürdürülemeyeceğini bilen halkın işi eline alması olmuştur.

Dünya ve ülkemizin tarihi bunun sayısız örneği ile doludur.

Emperyalizme karşı mücadelede ciddi bir iştir. Emperyalizm adına söylenen yalanlara karşı mücadele de öyle…

‘ABD Kovulmalı, Bu düzen değişmeli!’ diyoruz, çünkü ABD bu ülkenin yurtseverlerince kovulacak, hiçbir boşluk kalmaz merak edilmesin çünkü bu düzen de değişecek…