RÖPORTAJ | Bilgütay Durna ile 100. Yılında Ekim Devrimi Sempozyumu'nu konuştuk: Devrim bugün daha da güncel

Sempozyum 15 Ekim'de İstanbul'daki Kozyatağı Kültür Merkezi'nde düzenlenecek.

RÖPORTAJ | Bilgütay Durna ile 100. Yılında Ekim Devrimi Sempozyumu'nu konuştuk: Devrim bugün daha da güncel

Marksist Manifesto dergisi Ekim Devrimi’nin 100. yılı dolayısıyla “100. Yılında Ekim Devrimi Sempozyumu” düzenliyor.

15 Ekim’de Kozyatağı Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan sempozyum Ekim Devrimi’nin ve Sovyetler Birliği’nin  insanlığa kazandırdıklarını yeniden hatırlamak ve bugün ile bağını kurmak amacıyla toplanacak.

Marksist Manifesto 100. Yılında Ekim Devrimi Sempozyumu Düzenleme Kurulu’ndan Avukat Bilgütay Hakkı Durna sempozyumun önemi, amacı ve içeriği ile ilgili Gazete Manifesto’nun sorularını yanıtladı:

Ekim devriminin ve dolayısıyla bu sempozyumun bugün için önemi nedir?

Büyük Ekim Devriminin 100. yılını kutlamaya hazırlanıyoruz. Devrimin üzerinden yüz yıl geçti ama hala güncelliğini korumaya devam ediyor. Hatta emperyalist kapitalist sistemin yaratmış olduğu ağır koşullar nedeniyle bugün için o günkü koşullardan daha “güncel” olduğunu dahi söyleyebiliriz. Bunu bu sistemin insanlığı getirdiği noktaya işaret etmek için söylüyorum. Artık Sovyetler Birliği’nin olmadığı bir dünyadayız ama kapitalizm inandırıcılıktan yoksun bir şekilde varlığını sürdürüyor ve tam da bu nedenle insanlığın kendisine mahkum olduğu görüşünü yayıyor.

Oysa Ekim Devrimi ve reel sosyalizmin varlığı dahi insanlığın geleceğine dair umudun beslenmesi demekti. Kapitalizmin krizleri, uluslararası alanda biriken gerilimler, savaşlar, işçi sınıfının ağır hayat ve çalışma koşullarına mahkum edilmesi noktalarında, bu sistemin ideologlarının her yeni dönemi yeni tezlerle hazırlama çabalarına rağmen  insanlığın kapitalizme mahkum olmadığını bütün dünyaya ilan eden Ekim Devrimi ve Reel Sosyalizm, bugün umudumuzu beslemeye devam etmekte.

İnsanlık asla kapitalizme mahkum değil. Onu yeryüzünden silecektir. İşte, Ekim Devrimi’ni yüzüncü yıl vesilesiyle hatırlamanın ve hatırlatmanın esas bunun için önemli olduğunu düşünüyoruz. Sempozyumda da bütünlüklü bir şekilde buna vurgulayacak bir çalışmayı ortaya koyma gayreti içerisindeyiz.

Sempozyumun içeriğinden bahsedebilir misiniz?

Bildiğiniz gibi Ekim Devrimi ve Sosyalizm Deneyimi; dünya siyasal ve ideolojik haritasında ciddi değişikliklere neden olduğu gibi Marksistler ve komünistler açısından da muazzam bir referans noktası oluşturmuştu. Dünyadaki siyasal ve ekonomik gelişmelerden, tek tek ülkelerdeki işçi sınıfı hareketlerine ve ulusal kurtuluş hareketlerine bakışa; eğitim, sağlık, kentleşme politikalarından, bilime, sanata ve spora yaklaşıma; hukuk alanının nasıl ele alınması gerektiğinden kadın sorunun çözümü için atılabilecek adımlara kadar akla gelebilecek bütün alanlarda sosyalist bir düzenin varlığı ve yaşanan pratik, önemli bir belirleyen olmuştu.  100. Yıl Sempozyumunda hem sosyalizmin insanlığa armağan ettiği kazanımları hatırlamak hem de Marksist-Leninist bakışın bugünün toplumsal sorunlarıyla da bağını kuracak bir şekilde Ekim Devrimi referanslı olarak koordinatlarını nasıl belirlemesi gerektiğini tartışmak istiyoruz. Sempozyumun bu anlatmaya çalıştığım çerçevede dolu dolu bir programı var. Ayrıca o gün sunum yapmayacak ama tebliğ verecek katılımcılarımız da var. Bütün tebliğler sempozyumun hemen sonrasında kitap haline getirilecek.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Marksist-Leninist hareketin referans noktalarını ve bugünkü duruşunu daha yakından değerlendirme fırsatının önemli olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca sosyalizmin insanlığa kazandırdıklarını öğrenmek, yeniden hatırlamak ve bugün ile bağını kurmak da oldukça önemli. Biraz önce bahsettiğim, insanlığın kapitalizme mahkum olduğu görüşüne ne yazık ki sol adına hareket ettiğini söyleyenlerden de azımsanmayacak bir katkı sunulmaktadır. Günümüzde bu da bir mücadele başlığıdır. Sempozyum buna ilişkin de bir doğrultu sunacaktır.

Bu sohbet vesilesi ile oldukça zengin bir içeriğe sahip olan ve izleyicileri düşünsel yönden tatmin edeceğinin düşündüğüm sempozyuma tüm Gazete Manifesto okurlarını da davet etmek isterim. Teşekkürler.