KHK mağduru Özgür Karadaş: Tüm KHK'lar iptal edilsin ve OHAL derhal kaldırılsın

AKP'nin FETÖ bahanesiyle ilerici kamu çalışanlarını tasfiyesine dair KHK mağduru Özgür Karadaş ile konuştuk.

KHK mağduru Özgür Karadaş: Tüm KHK'lar iptal edilsin ve OHAL derhal kaldırılsın

AKP, ‘FETÖ’ ile mücadele bahanesiyle toplumun ilerici, cumhuriyetçi kesimleri üzerinde kurduğu baskı giderek artarken, binlerce insan hukuksuz bir biçimde mesleklerinden ihraç ediliyor. SGK’da çalıştığı işine KHK ile ihracına karar verilen Özgür Karadaş da bu kişilerden biri.

Sosyalist Cumhuriyet gazetesinin 25. sayısında Karadaş ile ilgili yapılan röportajı Gazete Manifesto olarak yayımlıyoruz:

KHK ile meslekten ihraç edildiniz. Biraz kendinizden bahseder misiniz? İhraç gerekçesi olarak ne sunuldu ve ne zamandan beri bu haksızlık sürüyor?

Aslında, KHK ile ihraç edilmeden önce 28.12.2016 tarihinde görevden uzaklaştırıldığım tarafıma tebligat yoluyla bildirildi. KHK ile ihracım ise 06.01.2017 tarihinde çıkarılan 679 sayılı KHK ile ihraç edildim. Ben, 2010 yılının Ağustos ayında Sosyal Güvenlik Kurumu’nda çalışmaya başladım. İstanbul İl Müdürlüğü bünyesinde Kartal Sosyal Güvenlik Merkezinde çalışmaktaydım. Aynı zamanda KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikasının 4 yıldır iş yeri temsilciliğini yürütüyordum. İş yerimde hem kamu emekçilerinin hem de taşeron işçi olarak çalışan emekçilerin birçok kazanımına yönelik saldırıların karşısında çalışma yürüttüm. SGK bünyesinde çalışan kamu emekçilerinin promosyon parası adı altında karşı karşıya getirilmesine, ikramiyelerin kaldırılmasına, ücret eşitsizliğine, mobinglere, sürgünlere karşı; yine taşeron işçilerin, yemekhanelerin kapatılmasıyla işten atılmasına karşı bir dizi başlıkta mücadele yürüttüm. Bu mücadele çizgimiz tabi AKP’nin destekçisi Memur-Sen’e bağlı Büro Memur Sen’ in yöneticileri tarafından da iş yerlerinde kara propaganda yoluyla lanse edilmeye çalışıldı. 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL ile patır patır çıkarılan KHK’lar ile sorgusuz, soruşturmasız, delilsiz yüz binden fazla emekçi işinden atıldı. 1 Eylül 2016 tarihli KHK ile işten atmalar ve açığa almalar başladı. İhraç edilen insanlara hiçbir gerekçe sunulmuyor, sadece resmi gazetede ihraç edilenlerin isimleri yazıyor. Milyonlarca kamu emekçisi kendi isimlerinin listede olup olmadığına bakarak öğrenebiliyor. İnsanlar terör örgütü damgası yapıştırılarak ne yazık ki tüm toplumun gözünde ötekileştiriliyor.

Hukuki olarak ne gibi adımlar attınız? Yasal olarak süreç ne durumda? Bu süreçten umutlu musunuz?

Sendikamız tüm üyelerimizin davalarını açtı. İdare Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesine dava açtık, son çıkarılan KHK ile ihraç davalarımızın tümü düşürüldü, davacıların dosyalarının OHAL İnceleme Komisyonuna gönderileceği kararı alındı. Anlayacağınız gibi en temel hukuki hakkımız bile elimizden alınmış durumda. Biz bu direnci büyüterek umudumuzu da büyütüyoruz elbette. Daha fazla örgütlenerek bu saldırıların karşısında durmaya çalışıyoruz

Bildiğimiz gibi sadece siz değil, sizin gibi onlarca insan haksız ve hukuksuz bir biçimde KHK kurbanı oldu. Fiili olarak mücadele yürütüyorsunuz, neler yapıyorsunuz, mücadelenizden biraz bahsedebilir misiniz?

İhraç olduktan sonra AKP’nin muhalif kesimlere karşı yaptığı bu saldırıya boyun eğmedim. İstanbul’ da ihraç olan arkadaşlarımızın bir kısmıyla KESK Şubeler Platformu çatısı altında oturma eylemi kararı aldık. Bu direnişimiz 14′ üncü haftasında. Kadıköy-Altıyol ve Kartal’da direnişimiz her geçen gün dostların desteği ile daha da büyüyor. Yine Bakırköy’ de diğer arkadaşlarımız oturma eylemliliklerimizi sürdürüyor. Sadece biz İstanbul olarak değil, Malatya’da, Aydın’da, Bodrum’da, Düzce’de ve Ankara’da da bu eylemlilikler sürmekte. Hatta sizin de bildiğiniz üzere Ankara’da KHK’ların iptaline ve OHAL’in kaldırılmasına dönük açlık grevlerinin 75′ inci gününde, akademisyen Nuriye Gülmen ve sınıf öğretmeni Semih Özakça arkadaşlarımız evlerinin kapıları kırılarak gözaltına alındılar. Bu arkadaşlarımızın haklı talepleri karşılanıp biran önce yaşatmaya dönük mücadeleye biz de sahip çıkıyoruz. Biz İstanbul olarak her hafta Pazartesi. Çarşamba günleri saat 15.00-19.00 arası, Cumartesi saat 14.00-16.00 arası Kadıköy-Altıyol’ da ve Cuma günü ise saat 15.00-19.00 arası Kartal Meydanındayız; yine eş zamanlı olarak Bakırköy Özgürlük Meydanındayız. Buradan sizin aracılığınız ile tüm dostları bu direnişe sahip çıkmaya çağırıyorum.

Son olarak talebiniz nedir? Bundan sonra neler yapacaksınız?

Talebimiz çok net: Haksız, hukuksuz, mahkemesiz, yargısız kimse ihraç edilmesin. Tüm KHK’lar iptal edilsin ve OHAL hemen kaldırılsın. Bundan sonra daha fazla mücadele edeceğim, hukuki mücadele kanallarının kapatıldığı bir ülkede, yaklaşık yüz elli bin civarı ihraç ve görevden uzaklaştırmaların FETÖ ile ilgisi olmayan, hatta ona karşı mücadele eden bizlerin tek birimiz bile iade olmayana dek oturma eylemlerimiz ülkenin birçok yerinde sürecek. Sizin gibi dostların da her zaman bu mücadelenin sesi olması bizim için çok kıymetlidir. Direnen tüm arkadaşlarım nezdinde teşekkür ederim.