Grevdeki İZDENİZ işçileriyle konuştuk

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı yolcu vapurları ve araba vapurlarında greve ilişkin işçilerle konuştuk.

Grevdeki İZDENİZ işçileriyle konuştuk

İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzmir Deniz İşletmeciliği Nakliyat Turizm ve Ticaret A.Ş. (İZDENİZ) ile Türk-İş’e bağlı Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) arasında, 250 personeli kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca, yolcu vapurları ve araba vapurlarında grev başladı.

Gazete Manifesto olarak işçilere grev sürecini, taleplerini, ‘Adalet Mitingi’ düzenleyen CHP’nin yönetiminde olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçilerin taleplerine karşı tutumunu ve OHAL sürecinde işçi düşmanlığını sorduk.

Süreç nasıl bu noktaya geldi, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fatih Okay (kaptan): Süreç ocak ayında başladı. Görüşmelerden sonuç alınamadığı için bu noktaya geldi. Talebimiz %15 zam. Ancak işyeri bize zam vermek istemiyor. Denizcilere %0, karacılara %9 gibi  rakamlarda zam veriyorlar. Sicil meselesi sadece denizciler için geçerli, o da devletin gelir vergisinden muaf tutmasıyla alakalı bir durum devletin vermiş olduğu bir hak. Belediye bir cebinden alıp diğer cebine koyuyor. Belediyenin vergi muafı ile hiçbir alakası olmamasına rağmen bu sebeple zam vermiyor. Sicil meselesi belediyenin kendi lütfu değil.

Hasan Çimen: Yasal olarak sahip olduğumuz vergi affı var. Bunu toplu iş sözleşmesine soktular. Bu mesele 2014 sonunda başladı 2015’den beri erteliyorlar. Yasal hakkımızı veriyorlar ama belediye bize bu vergi affı yüzünden zam vermiyor. 2 yıl boyunca sürecek zamsız sözleşme sunuyorlar. Kara personeline de  %9 gibi komik bir rakam veriyorlar. Deniz ulaşımında 11 tane işletme var. En kötüsü %11 ile kapattı ki onlar daha ekler aldılar. Biz 11 firma içerisinde en zayıf kaldık. Hepsi imzalandı bir tek bizimki kaldı. Türkiye Denizcilik sendikasının tarihindeki ilk grevi toplam 200 kişiyiz.

Başka hak kayıplarınızın olduğunu düşünüyor musunuz?

(Hasan Çimen): Hükümet 2008 yılında yıpranma payını kaldırdı. Oradan erken emeklilik hakkımız da gitti. Çalışma bakanı denizciler yıpranıyor mu diyormuş. Bizim giderlerimiz var 2 yılda bir bütün evraklarımızı yenilememiz gerekiyor. Sağlık kontrollerine, eğitimlere gidiyoruz. Sınavlara giriyoruz. Hepsinin süresince ücretsiz izin yazılıyor masrafları kendi cebimizden karşılıyoruz. Bu hiç bir meslekte yok denizcilikte var.

Devlet OHAL süreci boyunca aldığı yetkiyle grevleri yasakladı. Burada böyle bir karar var mı ?

Burası muhalif belediyenin olduğu için burada devletin grevi yönelik bir müdahalesi yok. Bu süreç İstanbul’da yaşansa kesinlikle müsaade etmezler.

Buradaki hak ihlalinin geçtiğimiz günlerde adalet yürüyüşü düzenleyen CHP’li bir belediye tarafından yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘Adalet Yürüyüşü’ oldu burada tezat var. Kılıçdaroğlu yaptığı yürüyüş sırasında Cumhurbaşkanı için bu yollar onun bana lütfu değil diyor. Aynı şekilde bu haklar büyükşehir belediyesinin bana verdiği bir lütuf değil. Denizcilikte tüm dünyada geçerli bir hak var denizciden vergi alınmaz bütün bu vergi muafları bir haktır. Belediyenin bize büyüklüğü değildir. Aslında bizim buradan kalkıp haklarımız için Ankara’ya yürümemiz lazım. Bir de adalet yürüyüşünü böyle görelim bakalım. Türkiye’nin vitrini burası varsa adalet buradan başlayacak. İzmir’e CHP çok sey borçlu. Şimdi buranın %90 CHP’li gelsin sandık kursun bakalım kaç oy alıyor. Ben 1995’den beri bu partiye üyeyim ölsem hayatta bir daha oy vermem. Kendim 15-20 gün önce gittim ancak ‘Adalet Yürüyüşü’nün bir inandırıcılığı kalmadı.

Cumhurbaşkanı son olarak OHAL’i işçi düşmanlığı üzerinden devam ettirdiğini itiraf etti, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

İsmail Demirel (Gemi İşçisi): Türk denizcilerin hepsi sahipsiz hepsi yetim çocuğu armatörlerin kaderine bırakılmış. Armatörler ne diyorsa o oluyor. Cumhurbaşkanı OHAL’i iş dünyasına yaranmak için grev tehdidi olan yerlerde kullanıyoruz dedi. Türk armatörlerinin elinde Türk bayraklı gemi kalmadı. Bu ne demek oluyor. Biz yabancı bayraklı gemide çalıştığımız için bize sigorta yapmıyorlar. Önceden dolar üzerinden verirlerdi, şimdi dolar arttığı için tl üzerinden ücret alıyoruz. Ama kendileri taşıdıkları yüklerin parasını dolar üzerinden almaya devam ediyorlar.