Cihatçıların İdlib'deki kimyasal silah yalanları

İngiliz gazeteci Adam Garrie, İdlib'de kimyasal saldırı iddialarının gözden kaçırılan boyutlarını ortaya koyan bir yazı kaleme aldı.

Cihatçıların İdlib'deki kimyasal silah yalanları

Suriye’de cihatçıların kontrolündeki İdlib kentine Ordu’ya bağlı kuvvetlerce kimyasal saldırı düzenlendiğine yönelik iddialar devam ederken, İngiliz gazeteci Adam Garrie konunun gözden kaçırılan boyutlarını ortaya koyan bir yazı kaleme aldı.

Geçtiğimiz günlerde Suriye’de cihatçı teröristlerin kontrolünde bulunan İdlib kentinde kimyasal saldırı düzenlendiğine dair Suriye Devleti’ne uluslararası çapta koordineli bir propaganda saldırısı gerçekleştirildi. Suriye ordusu ise yaptığı açıklamalarla kimyasal silah kullanılmadığını ve bunun Suriye ordusuna karşı yürütülen propaganda savaşının bir parçası olabileceğini belirtti. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İdlib’de Suriye uçaklarının saldırısı sonucu, cihatçılara ait bir kimyasal silah deposunun vurulduğu belirtildi.

İngiliz araştırmacı gazeteci Adam Garrie’nin The Duran adlı sitede yayınlanan, konuya ilişkin önemli noktalara değindiğği yazısına dair çeviriyi okuyucularımıza sunuyoruz:

1) Suriye’nin kimyasal silahları yok

Suriye hükümeti kimyasal silah kullanmadığını belirtmekle beraber, Suriye ordusunun kimyasal silaha sahip olmadığını, ne geçmişte kullandığını ne de gelecekte kullanacağını belirten bir açıklama yayınladı.

2013 yılında Birleşmiş Milletler (BM)’e bağlı Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (KSYÖ) bütün kimyasal silahların Suriye’den temizlendiğini belirtti. Bu süreç Suriye hükümetinin işbirliği ile birlikte Rusya Federasyonu ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ortak denetimi altında yürütüldü.

Ancak o zamandan beri çeşitli terörist gruplar sarin gazı da dahil olmak üzere kimyasal silahlar kullandılar. Önceden teröristler tarafından işgal edilmiş bölgelerde kimyasal silahlar keşfedildi. Suriye savaşının tümünde, politik motivasyonlu kaynaklar, durum tam tersi olmasına rağmen Suriye ve müttefiklerini kimyasal silah kullanmakla suçladı.

2) Rusya İdlib’e herhangi bir hava saldırısı düzenlemedi

Rus ordusundan yapılan bir açıklama, İdlib bölgesinde herhangi bir Rus uçağının bulunmadığını doğruladı. Bu, İdlib’de bir Rus müdahalesi olduğu suçlamalarının tamamen uydurma olduğunu açığa çıkarıyor.

3) Sahte kaynaklardan sahte haberler

Reuters haber ajansından aktarılan haberlerde kaynak olarak Büyük Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi kullanılıyor. Bu Gözlemevi’nin Suriye’de herhangi bir kaynağı bulunmuyor ve bir çok kişi güvenilir olmadığını belirtiyor.

Batılı anaakım medyanın Suriye’de yalnızca bir kaç kaynağı olduğu için, yaşanan gelişmelerin çoğu tek taraflı propaganda yapan ve siyasi bir gündem ile hareket eden kaynaklardan aktarılıyor. Başka türlü söylemek gerekirse, cihatçı terörizme yandaşlık yapan sivil toplum kuruluşları ve başka örgütler kamuoyunu yanlış bilgilendirerek gerçekleri çarpıtıyor.

Suriye ve müttefiklerine en son yapılan suçlamaların absürdlüğü, Suriye savaşında sahte haberlerin nasıl geliştiğinin bir örneği. Başka kimsenin doğruluğunu kontrol etmediği, tamamen güvenilmez kaynakların kullanılması kadar basit bir mesele.