Bağımsızlık bizim karakterimizdir

Bizler ne mi yapacağız? Emperyalizmden dost, Barzani’den post olmaz diyeceğiz!

Taksici, Mardinliydi. Direksiyon sallamaktan yorgun düşmüş olsa da başka bir heyecanı vardı. Her halinden belliydi.
Önce memleketler öğrenildi. Sonra memleketin hali konuşuldu. Karşılıklı bin dokunulup bin ah işitildi. Taksici konuya referandumdan girdi.

“Nasıl ki Atatürk bağımsızlık benim karakterim demişse, bağımsızlık Türklerin karakteri ise Kürtlerin de karakteridir” dedi ve durdu. “Öyle değil midir hanım kızım?”

“Öyledir” cevabı aldı ve rahatladı..

Cevap sırası ona gelmişti. Bağımsızlık ona göre tarifi zor bir durumdu. Dünyanın hali, savaşlar derken bir cevap daha geldi…

“Dünya üzerinde 81 millete neyse bize de o”, “hanım kızım”, “Herkes ne kadar bağımsızsa bize de o kadar olsun, ama olsun…”

Sonra ülkeye geri döndük, açlığa, onun tarif ettiği kurt kapanı İstanbul’a, gericiliğe, faşizme, her milletten insanın İstanbul’da kayboluşuna, onun derin mutsuzluğuna…

İnerken, bir cevap daha geldi Mardinli o değerli taksiciden, “Bizim Kürdistan’da da böyle olacak hanım kızım biliyorum ama işte ne yapayım…”

İşte bu soruya cevap sırası bizdedir.

Evet, ABD’yi arkasına almış bir Kürdistan belki Türkiye’den de daha bağımlı bir Kürdistan’dır… Hatta öyledir.

Evet, Barzani aşireti ABD’nin yolunu Ortadoğu’da açmıştır, tıpkı AKP gibi…

Evet, Güney Kürdistan’daki referandum, emperyalizme rağmen değildir. Taktikler arenasında ABD tarafında prensipte karşı çıkılan ama gözden çıkarılmayan bir süreçtir…

Bu gerçekler kesindir. Bu üç noktaya hayır diyenlerin dünya okumasında ya emperyalizm eksiktir, ya milliyetçilik baskındır ya da apolitik bir duygusallık gözleri kör, kulakları sağır etmiştir.

Referandumun siyasi sonuçlarını soldan tahlilini yapanlara laf yetiştirenlerin ise yaptıkları, Kürt dostluğu kılığında bir halk düşmanlığına varmaktadır.

Bu yaklaşımın Mardinli taksiciye söyleyeceği söz, “Evet babam, işte biz de artık bağımsızız, dünyaya kafa tuttuk, geri adım atmadık, Biji Kürdistan” demek dışında hiçbir şeyi olamaz. “Ne yapalım?” sorusuna verdikleri cevap, tüm sorunları önemsizleştirip, bağımlı bir Kürdistan’ın yollarını insanların hayallerini eze eze döşemektir. Koyu karanlık bir teselli ikramiyesini büyük ikramiye diye yutturmaktır.

Bizler ne mi yapacağız?

Emperyalizmden dost, Barzani’den post olmaz diyeceğiz!

Dosta güven düşmana korkuyu bu ülkenin tüm emekçi halkı ile birlikte inşa edeceğiz. Zira bağımsızlık bizim karakterimizdir…