Almanya seçimlere giderken: Hangi parti neyi savunuyor?

Seçimlerin sonucunda Almanya için Merkel’in 4. Dönemi’nin başlaması bekleniyor.

Almanya seçimlere giderken: Hangi parti neyi savunuyor?

Behiç Oktay

Almanya bugün sandığa gidiyor. Genel olarak bakıldığında 1. (CDU) ve 2.’nin (SPD) aslında belli olduğu seçimlerdeki ana merak konusu iktidarın nasıl bir koalisyon ile kurulacağı ve dolayısıyla diğer partilerin alacakları oylar. Seçimlerin sonucunda Almanya için Merkel’in 4. Dönemi’nin başlaması bekleniyor.

Erdoğan’ın Almanya’da yaşayan Türklere seçimlerde büyük partileri boykot etme çağrısı ve Erdoğan posterleriyle seçime katılan Alman Demokratlar Birliği sonrası Türk kökenli Alman vatandaşlarının seçimlerde ne yapacakları da merak konusu. Yaklaşık 720 bin Türkiye kökenli Alman bu seçimlerde oy kullanma hakkına sahip.

Seçim sistemi

Elbette seçimlerin ana konularından birisinin de Türkiye olması, hem seçim dönemi hem seçim sonrası için Almanya Türkiye ilişkilerini etkileyecektir.

Seçmenler oy pusulasında iki oy kullanıyor. Birinci oyu direkt olarak kendi seçim bölgesindeki milletvekillerine veriyor. Bu yolla Federal Parlamento’ya (Bundestag) 299 milletvekili seçiliyor.

Seçmenler ikinci oyu ise siyasi partilere veriyor ve partilerin eyalet listesindeki (toplamda 16 bölge bulunuyor) milletvekillerini seçmiş oluyor. Bu yolla meclise giren milletvekili sayısı 299 olarak belirlenmiş olsa da seçimden seçime değişiyor.

Bundestag’da toplam sandalye sayısı 598. Ancak hem adaylara hem partilere oy verilen ikili sistem nedeniyle fazladan milletvekili seçilmesi imkanı olduğu gibi partilerin ülke genelinde aydıkları oy oranlarına uygun temsil edilmeleri için de ayrıca milletvekili verilmesi söz konusu olduğundan bu sayı artıyor. Teorik olarak meclisin 900’den fazla milletvekilinden oluşması dahi mümkün.

Seçime katılacak başlıca partiler

Almanya seçimlerine katılacak partiler genel olarak şu şekilde.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU)

12 yıldır başbakan olarak ülkeyi yöneten Angela Merkel’in partisi CDU’nun bir kez daha birinci parti olarak çıkmasına ve hükümette yer almasına kesin gözüyle bakılıyor.

Seçmen kitlesi genellikel muhafazakar ve özellikle Almanya’nın güneyinde yaşayan kitle Merkel destekçilerinin kemik destekçilerini oluşturuyor.

Merkel’in vaatleri ülkeye gelen göçmen sayısını düşürmek, askeri harcamaları artırmak, enerji konusunda daha çevreye duyarlı olmak.

Sosyal Demokrat Parti (SDP)

Eski AB Parlamentosu lideri Martin Schulz’un liderliğindeki SPD geleneksel olarak sanayi bölgelerinin partisi olarak olarak kabul ediliyor. Partinin en güçlü olduğu yerler Almanya’nın batısında yüksek nüfus oranına sahip sanayi bölgeleri. Bunlar arasında Ruhr, Kuzey Ren-Vestfalya, Hessen ve Aşağı Saksoyna başı çekiyor.

2013’ten bu yana hükümet ortağı olan SPD vaatlerinde ağırlığı her zaman olduğu gibi sosyal politikalara veridği görülüyor. Ancak aynı zamanda parti işsizlik sigortasında bir takım kısıtlamalara gitmek istiyor. Çalışan aileler için ücretsiz kreş vaadinde bulunan SPD, kamusal alanda yüz tanıma sistmeli güvenlik kamerelarının artırılacağını belirtiyor. SPD askeri harcamaların düşürülmesi taraftarı iken, polis sayısının da artırılmasını istiyor.

 Sol (Die Linke)

Başbakan Adayları Sahra Wagenknecht ve Dietmar Bartsch olan Sol’un tabanı genel olarak Demokratik Almanya Cumhuriyeti yönetimini desteklemiş eski komünistler ve mevcut partilere inancını yitirmiş olan genç nüfusa ait seçmenlerden oluşuyor.

Almanya parlamentosu Bundestag’da ana muhalefette olan Sol, ülkenin sınır ötesi askeri görevlerine karşı çıkan tek büyük parti. Parti aynı zamanda NATO’nun dağıtılmasını ve halihazırda 8,84 euro olan asgari ücretin saatte 10 euroya çıkarılmasını istiyor. Kimi çevreler Sol’u hala kapitalist ekonomik düzeni yıkmak isteyen radikal bir parti olarak görse de parti daha güçlü bir piyasa regülasyonu, kira üst limitleri ve sosyal yatırım politikalarını savunduğunu belirtiyor. Sol, göçmenlerin Avrupa’ya güvenli bir şekilde ulaşıp diledikleri ülkede yaşama haklarının olduğunu savunuyor.

 Yeşiller Partisi (Grüne)

Cem Özdemir ve Katrin Göring-Eckardt liderliğindeki Yeşiller Partisi adından da anlaşılacağı üzere çevresel sorunları merkezine alıyor.

Seçim programında yer alan vaadlerinde Almanya’da kömür santrallerinin yerini yenilebilir enerjilerin alması en baş sırayı çekiyor. Sürdürülebilir tarım, hayvanların korunduğu bir havyancılık, karbon salınımının azalması, Almanya’nın yurtdışındaki askeri birliklerinin kademeli olarak geri çekilmesi Yeşillerin temel vaatleri arasında.

Almanya için Alternatif (AfD)

Yabancı düşmanlığı ile bilinen AfD, son dönemde Almanların oldukça dikkatle izlediği bir parti haline geldi.

Afd’yi ağırlıklı olarak düşük gelirli ve düşük eğitimli seçmenler destekliyor. AfD, AB’nin sınırlarını kapatmak, Almanya sınırlarında kapsamlı kimlik kontrollerini geri getirmek ve göçmenlerin Almanya’ya girişini engellemek üzere yurtdışında kamplar kurmak istiyor. Parti aynı zamanda siyasi iltica başvurusu reddedilmiş herkesi anında sınır dışı etmeyi ve yabancıları kendi ülkelerine dönme kararı alacak şekilde finansal destekle cesaretlendirmeyi hedefliyor. Nükleer enerji taraftarı olan AfD, sokaklarda daha fazla güvenlik kamerası olması gerektiğini savunuyor.

2013 seçimleridnde 4,7 oy alan AfD barajı geçemeyip meclise girememişti. Ancak Mart ayındaki yerel seçimlerde büyük bir yükseliş gösteren AfD’nin 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana meclise girmeye en yakın yabancı düşmanı parti olacağı ayrıntısı, Almanya’da özellikle iktidarı oldukça sıkıştırabilecek bir olgu olarak karşımızda duruyor.

 Hür Demokratik Parti (FDP)

Christian Lindner liderliğindeki FDP, 2013 seçimlerinde baraj altında kalarak meclise girememişti. Ancak bugün CDU’nun koalisyon kurabilmeye en yakın parti konumunda.

Serbest girişimciliğin partisi olarak FDP’nin, serbest meslek ile geçinen kesimden ve işletme sahiplerinden destek görüyor.

FDP’nin parti programı serbest piyasa prensibi üzerine kurulu. Esnek çalışma saatlerini savunan parti, vergilerde indirime gidilmesi ve AB ile Almanya arasındaki bağların daha güçlü olması taraftarı.

Seçim öncesi son durum

Alman Birinci Kanalı ARD’nin yaptırdığı Deutschlandtrend adlı ankete göre SPD’nin oy oranı bir puan daha düşerek yüzde 20’ye geriledi. SPD böylece ocak ayından beri en düşük değeri görmüş oldu.

Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre ise aynı ankette sağ popülist Almanya için Alternatif partisi de oy oranını 1 puan artırarak yüzde 12’ye çıkarttı. Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokratların oy oranı yüzde 37 olarak kaydedilirken Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oy oranı yüzde 9,5 Sol Parti’nin oy oranı yüzde 9, Yeşiller Partisi’nin oy oranı yüzde 7,5 olarak ölçüldü.

Almanya seçimlerinde hükümeti kimin kuracağı hemen hemen belli. Merkel liderliğinde Almanya’yı bir 4 yıl daha bekliyor. Bu süreçte Almanya’nın dış politikasında çok keskin dönüşler beklenmemeli.