Ahmet Hakan kendini tutamadı: Aşırı gerçekçi penisler karşısında el pençe divan mı duracağız?

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Abdulmecit Köşkü'ndeki sergiye yapılan saldırılara hak verdi.

Ahmet Hakan kendini tutamadı: Aşırı gerçekçi penisler karşısında el pençe divan mı duracağız?

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Üsküdar’daki Abdülmecid Efendi Köşkü’nde Ömer Koç’un koleksiyonu eserlerinin yer aldığı sergiye 4-5 kişilik bir gerici grup tarafından saldırılmasına ilişkin gelen tepkilere “Kesin traşı” diye yanıt verdi.

İKSV tarafından Koç Grubu ana sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali kapsamında Üsküdar Bağlarbaşı’ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü’nde sergilenen Ömer Koç koleksiyonu eserlerine 4-5 kişilik bir grup tarafından “Laiklik bu mu?”, “Bu memleket sizin yüzünüzden bu hale geldi” bağırmaları eşliğinde saldırı düzenlenmişti.

Ahmet Hakan ise, bugünkü köşesinde, konuya ilişkin Modern sanat tarihini yalayıp yutmak, modern sanat uzmanı olmak gibi bir zorunluluk yok” ifadelerini kullanırken, “Modern sanatın şoke edici atılımlarının anlamından hiç çakmayan biri, bir sergiyi izledikten sonra… “Hiç beğenmedim… Midem bulandı… Müstekreh buldum… Yuh yani… Tükürürüm böyle sanata… Yerim böyle sanatı” diyemeyecek mi?” dedi. Hakan’ın ‘deme hakkı’ verdiği “Tükürürüm böyle sanata… ” tepkisi, ‘devrik’ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le anılıyor. Gökçek, heykeltraş Mehmet Aksoy’un ‘Periler Ülkesinde’ adlı eserini kaldırırken “Tükürürüm böyle sanatın içine” demişti.

Ahmet Hakan yazısının devamında ise, sanat eserlerinin her tarafından ‘aşırı gerçekçi penisler’ fışkırdığını öne sürerek, gericilerin el pençe durmasının beklenmemesi gerektiğini yazdı.

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana ‘Atatürk sevgisi’, ‘laiklik’ ve ‘FETÖ karşıtlığı’ temalı yazılar kaleme alan Ahmet Hakan’ın bu kez dinci çizgisini daha fazla gizleyemeyip yazdığı “Kesin traşı” başlıklı yazısı şöyle:

“SANAT eseri kime sesleniyor?
Sana, bana… Yani hepimize.

Modern sanat eserleriyle ilgili görüş bildirmek için…

Modern sanat tarihini yalayıp yutmak, modern sanat uzmanı olmak gibi bir zorunluluk yok yani.

Modern sanatın şoke edici atılımlarının anlamından hiç çakmayan biri, bir sergiyi izledikten sonra…

“Hiç beğenmedim… Midem bulandı… Müstekreh buldum… Yuh yani… Tükürürüm böyle sanata… Yerim böyle sanatı” diyemeyecek mi?

Ne oluyor ya!

Kutsal ve dokunulmaz bir alan mıdır burası?

Ne yani?

Midemizin bulanma hakkı yok mu kardeşim?

Sanat eserlerinin her tarafından fışkıran aşırı gerçekçi penisler karşısında hepimiz el pençe divan mı duracağız?

Şoke olup “bu ne ya” falan diyemeyecek miyiz?

Dersek…

Nizam-ı Âlemcilerin baskınına uğramaktan beter hale mi geleceğiz?

Sergi basıp magandalık yapmadıktan sonra…

Otorite sahibi olup otoriteye yaslanarak yasaklama girişiminde bulunmadıktan sonra…

İsteyen istediğini der arkadaş.

Kesin tıraşı ve inceden uzayın.”