500 bin komünistin katliamı gün yüzüne çıktı

ABD'nin Endonezya'da 1960'lı yıllarda yüzbinlerce komünistin öldürülmesiyle ilgili katliamı 'izlediği' ortaya çıktı.

500 bin komünistin katliamı gün yüzüne çıktı

ABD’nin 1960’lı yıllarda Endonezya ordusunun ülkede Endonezya Komünist Partisi destekçilerine (PKI) karşı gerçekleştirdiği katliamlardan ‘haberdar’ olduğu ortaya çıktı. 1964-68 dönemine ait ABD büyükelçilik belgelerinin gizliliğinin kaldırılması sonucu ortaya çıkan yazışmalarda ABD’li bir diplomat yaşananları ‘geniş bir alana yayılan katliamlar’ olarak nitelemiş.

Gizliliği kaldırılan belgeler, ABD’nin Müslüman sivil toplum örgütleriyle de işbirliği halinde yapılan bu katliamları yakından takip ettiğini ortaya çıkardı.

Sputnik‘in aktardığına göre, 26 Kasım 1965’te Surabaya kentinden yollanan bir  telgrafta ABD konsolosu, Doğu Cava’dan gelen haberlerde ‘geniş kapsamlı katliam bulguları’ olduğunu belirtiyor ve sadece tek bir katliamda 15.000 komünistin öldürülmüş olabileceğini yazıyor.

Aralıkta aynı konsolos ordunun elindeki komünist tutukluların ‘öldürülmeleri için sivillere verildiğini’ söylüyor. Belgede diğer öldürülenler hakkında da ‘öldürülmeden önce kalabalık bölgelerden çıkarılan bu kişiler ırmağa atılmak yerine gömüldü’ ifadeleri yer alıyor.

Aynı ayda ABD’nin Medan Konsolosluğu’ndan gönderilen bir diğer yazışmada da Müslüman liderlerin katliamları bir ‘dini gereklilik’miş gibi tarif ettiği ayrıntılı şekilde rapor ediliyor.

PKI üçüncü büyük Komünist Parti idi

Tarihçilere göre ülkedeki başarısız darbe girişiminin ardından Ekim 1965 ile Mart 1966 arasında 500.000 Endonezya Komünist Partisi (PKI) destekçisi, ordu ve orduya yardım eden sivil milislerce öldürüldü.

Darbeyle başa gelen General Suharto, Komünist Parti’yi suçlayarak ülkeyi yaklaşık 30 yıl boyunca demir yumrukla yönetmişti.

Suharto döneminde komünistlere yönelik katliamlar meşrulaştırılmıştı. Şu anda dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusa sahip ülkesi olan Endonezya bir zamanlar Çin Halk Cumhuriyeti ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin ardından en büyük Komünist Parti’ye sahip olan ülkeydi.