Güneş Sistemi, yeniden dokuz gezegenli olabilir

Biliminsanları Güneş Sistemi'nin dokuzuncu gezegeninin varlığını kanıtlamış olabilir.

Güneş Sistemi, yeniden dokuz gezegenli olabilir

Biliminsanlarının 2006’da Plüton’u gezegen olmaktan çıkartmasından sonra ilk kez Güneş Sistemi’nin yeniden dokuzuncu bir gezegene sahip olduğuna ilişkin somur belirtiler keşfedildi.

Bir gaz devi olduğu düşünülen yeni gezegenin yaklaşık Neptün büyüklüğünde ve Neptün’ün yörüngesinden milyarlarca kilometre ötede, Güneş’in etrafındaki yolculuğunu 10 bin ile 20 bin yıl arasında tamamladığı bir yörüngeye sahip olduğu düşünülüyor. Her ne kadar, bu dokuzuncu gezegen henüz gözlemlenmese de varlığı şimdilik matematiksel ve bilgisayar modellemelerine dayanarak açıklanıyor. Ancak Caltech (Kaliforniya Teknik Enstitüsü) araştırmacıları, yeni gezegenin önümüzdeki 5 yıl içerisinde teleskoplarla gözlemlenebileceğini düşünüyor.

Outer-Solar-System

Bu yeni gezegenin varlığı fikri, iki cüce gezegenin yörüngelerindeki yalpalamaya bir açıklama getirilmek istenirken geliştirildi. Bu fikir, daha önce de Uranüs ve Neptün’ün yörüngelerindeki gizemli hatalar nedeniyle de gündeme gelmişti. Ayrıca, bazı ‘kıyamet senaryoları’nın da sık kullanılan ögelerinden biri olmuştu.

Kuiper Kuşağı, Neptün gezegeninin yörüngesi ile Plüton cüce gezegeninden daha uzakta kalan gezegenimsilerin var olduğu bilinen alandır.

Oort bulutu veya Öpik-Oort bulutu, Güneş’in etrafında dönen kuyruklu yıldız kümesidir. Bu kuyruklu yıldızların enberi ölçeği 5-50 astronomi birimi (AB) ve enöte ölçeği ise 30 bin ile 100 bin AB’dir.(bu uzaklıkların hepsi güneş merkezlidir).

1 AB’nin Güneş ile Dünya arasındaki yaklaşık 150 milyon kilometrelik uzaklığa denk geldiğini ve Güneş’e en yakın yıldız olan Proxima Centauri’nin 270.000 AB uzakta olduğunu da not edelim.

Son keşifler ise Güneş Sistemi’nin dış bölgelerinde kuyruk yıldız, cüce gezegen ve hatta Dünya’dan bile büyük bir gök cisminin saklanıyor olabileceğini gösteriyor. Plüton’un Kuiper Kuşağı’ndaki milyonlarca cisimden biri olduğunu ve bu cisimlerin en az ikisinin daha Plüton boyutlarında olduğunu öğrendik. Kuiper kuşağının ötesinde ise trilyonlarca kuyruklu yıldızın bulunduğu Oort Bulutu var ve bu bölgenin sonu bir sonraki yıldızla olan uzaklığın yarısına kadar gidiyor. Dolayısıyla Güneş Sistemi ile ilgili dahi öğrenecek çok şeyimiz var.

Caltech’ten Michael E. Brown ve Konstantin Batygin henüz bir gezegen keşfetmemiş olsalar da Plüton’un sağlayamadığı gezegen tanımına kesinlikle uyacak daha uzak ve daha büyük bir şeyin ipuçlarını bulduklarını bildirdiler. Caltech’te gezegen astronomisi profesörü olan Michael E. Brown, “Orada olduğundan oldukça eminiz” diyor.

‘The Astronomical Journal’ dergisinde yayınlanan makalelerinde astronomların gözlemlediği uzak ve yüksek derecede eliptik yörüngelere sahip yarım düzine küçük cisim üzerinden gezegenin varlığına ilişkin dolaylı tezlerini ayrıntılarıyla ortaya koydular. İki biliminsanı bu 6 cismin yörüngelerinin de Güneş Sistemi’nin aynı bölgesinde uzamasının ve aynı açısal eğikliğe sahip olmasının dikkat çekici olduğunu yazdılar. Batygin ise bunun olma ihtimalini 14 binde 1 olarak açıklıyor.

planetx_feat_free

İki biliminsanının tezleri ise bu cisimlerin yörüngelerine 9. gezegenin etki ettiği. Yaptıkları hesaplamalar, gezegenin oldukça büyük olduğunu gösteriyor. Gezegenin en azından Dünya kadar büyük olduğunu düşünüyorlar ama daha doğru bir tahminin bir küçük Neptün gibi kalın bir atmosfere, kayaç bir çekirdeğe ve Dünya’nın 10 katı kadar bir kütleye sahip olması olacağını söylüyorlar.

Bu gezegenin Güneş’e en yakın olduğu anda bile yaklaşık 32-33 milyar kilometre uzakta olacağı hesaplanıyor. En uzak olduğunda ise bu uzaklık yaklaşık 5 katına çıkarak 160 milyar kilometreyi buluyor. Gezegen Güneş çevresindeki bir turunu 10 bin ile 20 bin yıl arasında tamamlıyor. Brown, “Gezegenin yörüngesine ilişkin oldukça iyi belirteçlerimiz var. Bilmediğimiz şey ise gezegenin şu anda bu yörüngenin neresinde olduğu ve bu maalesef çok kötü.” diyor.

Bu Brown’un Güneş Sistemi haritasını ikinci kez altüst edişi oluyor. Ocak 2005’te Kuiper Kuşağı’nda daha sonra Eris adı verilen Plüton boyutlarındaki gök cismini bulmasıyla Plüton’un gezegen olmaktan çıkartılması süreci başlamıştı.