15 Temmuz'dan ABD seçimlerine ve sonrasına doların yolculuğu

AKP'nin döviz kurundaki dalgalanmayı yalnızca Trump'ın koltuğa oturma tarihine bağlamasının verilere bakıldığında doğru olmadığu ortaya çıkıyor.

15 Temmuz'dan ABD seçimlerine ve sonrasına doların yolculuğu

Döviz kurundaki dalgalanma dün de yeni bir rekor kırarken, Başbakan Binali Yıldırım geçtiğimiz gün, Trump’un ABD’de başkanlık koltuğuna oturacağı 20 Ocak tarihine işaret ederek, tırmanışın bu tarihten sonra sona ereceğini öne sürdü. Ancak kurlardaki dalgalanmanın geçmişine bakıldığında hareketliliğin ABD seçimleri öncesi de ‘stabil’ olmadığı, yaklaşık dört aylık ‘OHAL dönemi’nde TL’nin dolar karşısında 25 kuruş, euro karşısında ise yaklaşık 30 kuruş değer kaybettiği görülüyor.

15 Temmuz öncesi 2.90 TL’nin altında işlem gören dolar, darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL döneminin başladığı 21 Temmuz’da 3.09 TL’ye yükselmişti. Euro ise aynı tarihler aralığında dolardan daha hızlı bir tırmanışla 3.21 TL’den 3.39 TL’ye çıktı.

mb1

Yükseliş seçimlere kadar da durmadı

İlk 3 aylık OHAL dönemini kapsayan Ağustos, Eylül ve Ekim ayları boyunca siyasette de ‘olağanüstü’ gelişmelerin yaşandığı Türkiye’de dolar 3.11 TL’yi görürken, euro ise 3.40 bandının üzerine tırmanmıştı. Takvimler 7 Kasım 2016’yı, yani ABD’deki başkanlık seçimlerinin yapılacağı günün arefesini gösterirken ise dolar 3.15 TL’yi aşmış, euro da 3.50 TL’ye dayanarak günü kapatmıştı.

mb2

Erdoğan, Yıldırım ve AKP’nin ekonomi kurmaylarının sıkça işaret ettiği Trump’un koltuğa oturacağı güne kadarki dönemin 9 Kasım’da sonuçların ilan edildiği günden bugüne kadarki aralığına bakıldığında, doların 3.50 TL’yi bulan tırmanışla 35 kuruşluk bir artış yaşandığı göze çarparken aynı dönem içinde euro ise 3.71 TL’yi aşarak yaklaşık 20 kuruşluk bir artış gösterdiği ortaya çıkıyor.

Bu tabloya bakıldığında TL’nin aşırı değer kaybını yalnızca ABD seçimlerine bağlayan ve bunun üzerinden siyaset üreten AKP’nin tezlerinin sorgulanması gerektiği anlaşılıyor.