ABD bildiğimiz gibi

Suriye krizine ilişkin Viyana görüşmeleriyle ivme kazanan siyasi çözüm girişimlerine rağmen ABD, “ılımlı muhalif” olarak adlandırdığı rejim karşıtı desteği sürdürüyor.

ABD bildiğimiz gibi

Suriye krizine ilişkin Viyana görüşmeleriyle ivme kazanan siyasi çözüm girişimlerine rağmen ABD, “ılımlı muhalif” olarak adlandırdığı rejim karşıtı desteği sürdürüyor. Suriye yönetiminin verdiği bilgiye göre ABD, 2012’den bu yana 500 milyon doları geçen yardım yaptığı söz konusu gruplara son dönemde en az 100 milyon dolarlık yardımda bulundu.

ABD’nin Suriye’deki rejim karşıtı gruplara mali, silah ve lojistik destek vermesi, siyasi çözüm konusundaki girişimlerinin samimi olmadığı yönündeki değerlendirmeleri güçlendiriyor. Suriye yönetimi ABD’nin siyasi çözüm konusunda samimi olmadığını, söz konusu örgütlere destek vermeyi sürdürmesini işaret ederek, birçok kez dile getirmişti.

Geçtiğimiz hafta bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Suudi Arabistan Kralı Salman yaptıkları görüşmede Suriye’deki krizin siyasi çözümü konusundaki girişimlerin önemine vurgu yaparken, “ılımlı muhalif” gruplara desteğin arttırılmasına karar vermişti. Kerry, geçen hafta Viyana görüşmeleri öncesinde Suudi Arabistan kraliyet ailesi temsilcileri ile görüşmeler yapmak üzere ülkeyi ziyaret etmişti.

Kerry ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada “Siyasi çözüm arayışlarımız sürerken Suudi Arabistan ılımlı muhalefete desteğini sürdürecek” derken bu desteğin niteliğine ilişkin bilgi vermedi. Suriye’deki rejim karşıtı gruplar Suudi Arabistan ve batılı destekçilerinden Suriye ordusunun Hizbullah, İran ve Rusya destekli saldırılarına karşı daha fazla askeri yardım talep etmişti. ABD ve Suudi Arabistan, Esad karşıtı diğer ülkelerle birlikte rejim karşıtı gruplara uzun süredir CIA tarafından verilen eğitimler ve silah yardımının da dâhil olduğu desteği sürdürüyor.

ÖSO rehin aldığı Alevi kadınları canlı kalkan olarak tutuyor

Öte yandan ABD’nin desteklediği “ılımlı muhalif” gruplardan İslam Ordusu ve ÖSO, Şam’ın Doğu Gota bölgesinde kaçırdıkları Alevi kadınları Rusya’nın hava müdahalesine karşı kalkan olarak tutuyor.

ABD destekli ‘Suriye Muhalefeti’ sosyal medya hesaplarından rehin tuttukları altı Alevi kadının fotoğrafını, kadınları ve Beşar Esad’ı aşağılayıcı ifadelerle birlikte, yayınladı.  ABD destekli gruplar rehin aldıkları Suriyelileri daha önce de çok kez canlı kalkan olarak kullanmışlardı.

Alawite-women

Viyana’da yapılan ikinci Suriye krizine ilişkin toplantıdan somut bir sonuç çıkmadı. Yayınlanan 9 maddelik bildiride esas tartışma başlığı olan Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Suriye’nin geleceğindeki rolüne ve Suriye’nin bütünlüğüne ilişkin tarafların uzlaşmadığı dikkat çekiyor.

IŞİD’in gücünü ortadan kaldırmanın tek yolunun Esad’ın iktidarı terk etmesi olduğunu söyleyen Suudi Arabistan’ın Dışişleri Bakanı Adel al-Jubeir Viyana toplantısının ardından Beşar Esad’ın siyasi geleceğine ilişkin bir anlaşmaya varılamadığını söylemişti.

Viyana Toplantısı’nda yeni bir şey yok

14 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen toplantının ardından yayımlanan bildiride şu maddeler yer alıyor.

  • Suriye’nin birliği, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve seküler karakteri asli önem taşır.
  • Devlet kurumları bütünüyle korunacaktır.
  • Bütün Suriyelilerin etnik yahut dini ayrımlarına bakılmaksızın hakları korunmalıdır.
  • Savaşın sona erdirilmesi için bütün diplomatik çabaların hızlandırılması zaruridir.
  • Suriye topraklarının tamamında insani yardım erişimi garanti altına alınacaktır ve katılımcılar ülke içinde yerinden olmuş insanlara, sığınmacılara ve onları ağırlayan ülkelere desteği artıracaklardır.
  • IŞİD ile birlikte, BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanmış gruplar ve katılımcıların üzerinde anlaşma sağladıkları diğer gruplar yenilgiye uğratılmalıdır.
  • 2012 Cenevre Bildirisi ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2118 sayılı kararı uyarınca; katılımcılar yeni anayasa ve seçimleri hazırlayacak güvenilir, kapsayıcı, mezhepçiliği dışlayan bir hükümetin kurulmasını sağlayacak siyasi sürece ulaşılması için BM’yi Suriye hükümeti ve Suriye muhalefetini toplamaya davet eder. Bu seçimler, BM gözetimi altında şeffaflık ve geçerliliği içeren uluslararası standartlara uygun olarak, diaspora dahil her türlü katılım hakkını gözetecek şekilde adil ve dürüstçe düzenlenmelidir.
  • Bu siyasi süreç Suriyelilerin öncülüğünde yürütülecek ve Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar verecektir.
  • Katılımcılar, BM ile birlikte yenilenmiş siyasi sürece paralel olarak kesin bir tarihi içerecek şekilde ulusal çapta bir ateşkesin biçimi ve uygulanmasının yollarını araştıracaktır/bulacaktır.

Viyana toplantısının bileşenlerinin iki hafta içerisinde yeniden toplanacağı belirtilirken bazı kaynaklar toplantıya PYD temsilcilerinin de davet edileceğini söylüyor.